SAYI: 8 VEDA | EKİM 2020
Sayıyı görüntülemede problem yaşıyorsanız buraya tıklayarak doğrudan sayıya erişebilirsiniz.
View MoreKumlar birikir, bazen öyle bir hâl gelir ki biriken kumları barındıramaz haznemiz; atmak ister. Çevrilir kum saati ve başa sarar döngü, kumlar birikir… Toplumda “normal” sıfatı ile nitelendirilen insanlar için bu, böyledir. Ama bazıları vardır ki… Kumlar birikir, hazne çatlar, çöl olur etraf. Çöl olan etraf mıdır yoksa hayat mı, o insanlar yolunu kaybetmiş bir Mecnûn mudur yoksa Leylâ mı? Öyle ya çöl, duraktır. Kimilerinin haznesinde akmaya devam eder kumlar, kimilerinin ise durma vakti gelmiştir çoktan. Durma, düşünme, sorma, sorgulama vakti…
Bir çöle ayak bastığımız vakit uçsuz bucaksız bir diyardaymış gibi hissederiz. Benliğimizi, ruhumuzu kumun zerrelerine emanet ederek adım adım ilerleriz. İçimizde bir seyyah evveliyatı vardır; sinesinde dinlendirdiği hatıraları, kızgın güneşi ile canlı tutan.
Bizler daldığımız derin fikirlerden bir avuç alıp sizle istişare etmeye geldik. Sanmayın ki çok cesuruz; hâlâ seraplar gören bir avuç, genç çılgınız. Dillendirmek istediklerimizi haykırdığımız şiirlerimizi, yazılarımızı ve belki de kendinizden bir dünyayı bulabileceğiniz bir çöl kumsalıyız. Heybemizde sevgi ve gönlünüzü şenlendirecek deliliklerimiz var. Bizleri coşkulu bir kum deryası gibi düşünün. Aslen bir kum taneciği olup fırtınalar kopartan… Özündeki ve yüreğindeki deli bir esinti ile raksı, dergimiz ile tanımanızı istiyoruz. Biz fikirlerimiz ile karşılıklı olarak konuşup izniniz ile bir kahve dumanına, yağmur çiseleyişine, hani o âşık olduğunuz kitap kokusuna; sizi siz yapan ânlara eşlik etmek dileğiyle doluyuz. Düştüğümüz bu çölde kâh bir Mecnûn’uz hakiki aşkın peşinde kâh bir Leylâ’yız beşerî aşkın keyfiyetinde… Hem çöl kadar hakikiyiz hem bir düşüz serap misali… Buyurun gâyemize, bulun bizi zira gönlümüzü döktüğümüz bir dünya bekliyor sizi.
Bize görüşlerinizi, önerilerinizi, dergi ile ilgili sorularınızı ve sorunlarınızı iletebilirsiniz.